Anayasa Mahkemesi’nin 2020/77 Esas, 2021/93 Karar Numaralı, 16/12/2021 Tarihli Kararı*
Hazırlayan: Onur ALAS
Konu
7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin (6) numaralı fıkrasının (aa) bendinde yer alan “…sorgulama yapmak…” ibaresinin iptaline karar verilmesi talebi.
Olaylar
Davacı hakkında, yetkili olmadığı hâlde elektronik ortamda kişisel verilerle ilgili sorgulama yaptığı gerekçesiyle meslekten çıkarma cezası verilmiştir.
Cezanın iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Mahkeme, iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştur.
İlgili Maddeler
31/1/2018 tarihli ve 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8. maddesinin (6) numaralı fıkrasının (aa) bendi:
“(6) Meslekten çıkarma cezasını gerektiren fiiller şunlardır:
…
aa) Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak elektronik ortamda veya bilgisayar loglarında kişisel verilerle ilgili sorgulama yapmak, bu şekilde elde edilen bilgileri paylaşmak veya yayın yoluyla duyurmak, log kayıtlarını değiştirmek veya silmek…“
Gerekçe
Kararda kanun hükmünün “Yetkili olmadığı halde hukuka aykırı olarak…” ifadesi ele alınmış; bu ifadenin, sorgulama yapılmasının disiplin suçu teşkil edebilmesi için personelin erişim yetkisi bulunmayan kişisel verilere hukuka aykırı yöntemler ile erişim sağlaması şeklinde anlaşıldığı kabul edilmiştir.
Bununla birlikte AYM, yürüttüğü görevin niteliği gereği sahip olduğu yetkiler kapsamında bir personelin bu sorgulama yetkisini hizmetin gerekleri ve amacı dışında kullanmasını bu kuralın kapsamı dışında tutmuştur.
AYM incelemesinde; Kişinin kamu hizmetinden çıkarılması sonucu doğurduğu için Anayasa’nın 70. Maddesi, kişinin meslekten çıkarılmasına imkân tanımak suretiyle kamu hizmetlerine girme/sürdürme hakkına sınırlama getirildiğini kabul ettiği için Anayasa’nın 13. maddesi yönünden aykırılık incelemesi yapmıştır.
İtiraz konusu kuralda; genel kolluk personelinin meslekten çıkarılmasını gerektiren, fiilin kapsamı, niteliği ve ne şekilde işlenebileceğinin herhangi bir tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve net olarak düzenlendiği gözetildiğinde kamu hizmetlerine girme hakkına sınırlama getiren kuralın belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğu ve kanunilik şartını taşıdığı anlaşılmıştır.
Öte yandan Anayasa koyucu kişisel verilerin korunmasına büyük bir önem vermiş ve kişisel verilerin korunması hakkını Anayasa’nın 20. maddesi kapsamında anayasal güvenceye bağlamıştır. Bu kapsamda Kişisel Verilerin Korunması Kanunu düzenlenmiş, bazı kanunlarda da kişisel verilerle ilgili hükümlere engel teşkil etmediği de dikkate alınarak itiraz konusu kural ile kamu hizmetlerine girme hakkına yer verilmek suretiyle konuya ilişkin yasal güvencenin sağlanması amaçlanmıştır.
Dolayısıyla görevin kapsam ve niteliği gözetilmeksizin ve herhangi bir sınırlamaya tabi olmaksızın tüm kolluk personelinin bireylerin kişisel verileri üzerinde sorgulama yapabileceğinin kabulü anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması hakkının bizzat devlet tarafından ihlal edilmesi anlamına gelecektir.
Anayasa Mahkemesi, kuralla getirilen sınırlamanın Anayasanın 70. maddesinde belirtilen sınırlama sebebine uygun olduğunu kabul etmiştir.
Elverişlilik ve Gereklilik: Genel kolluk teşkilatlarınca hizmet içinde ve hizmet gereği kullanılan resmî bilişim sisteminde ve bilgisayar kayıtlarında yetkisi olmadığı hâlde hukuka aykırı yollarla kişisel veriler üzerinde sorgulama yapan personelin meslekten çıkarılmasının öngörülmesi, görevin gerektirdiği temel niteliklerle bağdaşmayan bu tür fiillerde bulunulmasını engelleyici ve caydırıcı nitelikte olduğundan itiraz konusu kuralın, bu kuralla ulaşılmak istenen amaç yönünden elverişli ve gerekli olduğu bu yönüyle kanunilik şartını taşıdığı anlaşılmaktadır.
Orantılılık: Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca sınırlamanın ölçülü olup olmadığıne dair yaptığı değerlendirmesinde AYM, meslekten çıkarma cezasının hukuka aykırılıklarla mücadele etme temeli üzerine oluşturulan kolluk teşkilatlarında yürütülen hizmetin hassasiyeti ve burada görev yapan personelin toplumsal güven ve huzur adına taşıdığı önem gözetildiğinde, devletin, korunmasına özel bir önem göstererek anayasal güvenceye bağladığı kişisel verileri, yetkili olmadığı hâlde mesleğin temel esaslarıyla ve görevin gerektirdiği niteliklerle bağdaşmayacak şekilde hukuka aykırı yöntemlerle elde eden bir kolluk personelinin meslekten çıkarılmasının, yaptırım ile korunmak istenen hukuki değerler ve elde edilmek istenen kamusal yarar karşısında bireye makul olmayan, orantısız bir külfet yüklemediği kaldı ki personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılmasının gerekli şartları taşıması kaydıyla diğer kamu kurumlarında çalışabilmesine getirilen sınırlamanın orantısız olmadığı sonucuna varmıştır.
Karar
İptali istenen kanun hükmünün, Anayasa’nın 2. maddesi yönünden inceleme yapılmasına gerek görülmeden, Anayasa’nın 13. ve 70. maddelerine aykırı olmadığına ve itirazın REDDİNE karar verilmiştir.
*Karara ulaşmak için tıklayınız.